AKILLI İNSANLARLA KONUŞMAYI SEVERİM. BENDEN AKILLI İNSANLARLA KONUŞMAYI DAHA ÇOK SEVERİM.



Perşembe, Mayıs 21

58



#1959 (saatin kaç olduğunu hatırlamıyorum.)

Şu an şu saniye ilk defa kendim için melankolik sıfatını kullanıyorum. Törenlerle kutlayalım lütfen. Deli melankoliğim zira.
Ulan iki satır ya. İki satır. O kadar. İki satıra yapmasam şunu, ya da yaptığıma değse...
Değeceğini ummak için hazırda tepinerek bekleyen bi' Beyza var, tam kapıda duruyor. Başka bi' Beyza ise, ısrarla içeri sokmuyor onu. Hani tam değdiğine inanmadan da almaya niyetli değil gibi.
Sayfa yenilemenin bu kadar eğlenceli olduğunu bilmezdim hafız. Vallahi bilmezdim.

Ne bok yemeye bu saate kadar oturduğumu da bi' Allah biliyor. Ben bile bilmiyorum.

--

#2059

Nisan ayı blogdaki yazı toplamı sanırım 20 idi.
Dün akşam baktım, henüz 19 Mayıs'tayken, Mayıs ayı 20 olmuş bile.
Yukarıdaki iki cümle de artık neden kağıda yazdığımı açıklıyor. (heh aferin çok doğru düşünmüşsün.)
Biraz nefes almalı blogum. Okuyanlar da.
Benim nefes alma durumum söz konusu bile olamaz. Zira yazdıkça alıyorum. (iyi ki zira kelimesini öğrenmişim, yoksa napardım mazallah.)
Çok da afili cümle kurdum farkındayım. Çaktırma boşver. Artiz desinler. hehe.
Şu an bulunduğum ders için özellikle düşünüp çok nefis bir zincirleme isim tamlaması kurma niyetim var, ama düşünmek gerek. Öyle basit bir şey olsun istemiyorum.
Yataktan kalktığım gibi okula gelmenin dayanılmaz mallığını yaşadığım bir başka gündeyiz. Saçları düzeltmedim. Kıvır kıvır yayılıyorlar. Sanki merkezkaç kuvveti var, ya da adı her neyse. Fizik dersini en son lise 1'de gördüm. Daha da haber almadım. Ne yapıyor ne ediyor bilmiyorum. Severdim keratayı ama yıldızımız barışmadı. Kimya daha iyi çocuktu, biyoloji tam bi' cadaloz!
Pepsi kutusunun üzerinde "kolalı içecek" şeklinde bir ifade var. Ne demek istiyorlar? Kolanın içine tükürdük, al sana içecek gibi bir durumsa eğer hiç hoş değil.(sabah, kola.)
Sanırım ben bunu da bloga aktarırım.(zeki seni.)
...(zırvalamışım.)

---

Parantez içerisindekileri şimdi ekledim buraya aktarırken.
Bir şeyi tamam yapacağım artık dediğimde neden ısrarla ve sabretmeden üzerine gittiğimi anlamıyorum. Cümle karışık oldu açıklayayım. Mesela dün akşam bloga daha yazmam bi' süre demiştim kendi kendime. Sonra ilk yazıyı akşam bilgisayarda not defterine yazdım. İkincisini bugün derste sabahın körü kağıda yazdım. Sonra bütün gün durdum, şimdi buraya aktardım. Üşenmedim kağıttakileri aktardım yahu. Yapmadığım şey mi? Hayır tabii ki.
10 gün sonra zaten iyi bir ara vereceğim için, şimdilik kendi üstüme gitmiyorum. Kendimden ikinci biriymiş gibi bahsetmek de sinirimi bozmaya başladı da neyse. Şizofren falan değilim. Sıkıldım o kadar. Temiz hava lazım temiz.


---

2 yorum:

clémentine dedi ki...

aklıma constantine geldi de sevindim klibi görünce. bir çok millet beğenmemişti ama benim nedensizce sevdiğim (nasıl yalan intihar var içinde tabii severim) iki filmden biri. diğeri de the village. ay neyse böyle şimdi entellik yapmayacam. ama ben yazdıklarından bir halt anlamadım. bunu belirteyim dedim :D

beyza dedi ki...

yiha demek istiyorum. senle ilgisi yok. anlaşılmaması hayırlı.