AKILLI İNSANLARLA KONUŞMAYI SEVERİM. BENDEN AKILLI İNSANLARLA KONUŞMAYI DAHA ÇOK SEVERİM.



Cumartesi, Mayıs 16

50

*eski blogu kapatırken, toplamda sanırım 150 ya da 180 post vardı. post kelimesine türkçe karşılık bulamadım henüz o yüzden ısrarla post yazıyorum özür dilerim bunun için. şimdi bu blog açılalı 4 ay olmadı tam, ellinciyi yazıyorum. güya az yazacaktım. gevezeyim evet. çeneme değil parmaklara vuruyor arada.

*memlekette benden uzun insanlar da varmış. şimdi affedersiniz, havanı sikiyim dediğinizi duyar gibiyim, ama öyle. dün akşam katılayazdığım konser bir fasulye sırığı seliydi sanki. çaktırmadan kesicem batuhan'ı, genç kız tribine girmeyeyim diye orada şekilden şekle giriyorum, adam dikilmiş önümde duruyor. yanlış bence.

*artık evimize bir çamaşır askılığı bağışlamanızın zamanı geldi diye düşünüyorum. siz de bi gözden geçirin şunu.

*rollercoaster'a binip, aşağıya doğru yollanırken live with me dinlemek gibi fantezilerim var. bugün düşündüm. tek sorun, rollercoaster'a bindiğim gün ruhumu teslim edeceğimden, hani cenaze marşım bu olur. emin değilim o yüzden.

*gondola ilk (ve son) bindiğim günde de ruhumu teslim edeceğimi düşünmüştüm aslında.

*ve itiraf, kayışdağı'nda oturduğuma bin kez şükrettim bugün. kadıköy yanıyor, burası püfür püfür. ve bu durum, kayışdağı'nın da kadıköy, merkezin de kadıköy sayılmasına karşı yürüttüğüm tezimi destekliyor yine. boş konuşmam işte diyorum.

*bu ısı artışıyla ilgili tek memnun olduğum şey, yemek yemiyorum. bildiğin yemiyorum. 1 ltlik damacanamla geziyorum zaten. su yüzünden midem doluyor. zaten bi akşam yemeği yiyip ertesi gün tok uyanıyorum. güzelmiş sıcak hava. sadece dondurmayla beslenebilirim. eh, sağlıklı yaşam başlamıştır diyebiliriz o halde.

*teoman-ruhun sarışın

Hiç yorum yok: