AKILLI İNSANLARLA KONUŞMAYI SEVERİM. BENDEN AKILLI İNSANLARLA KONUŞMAYI DAHA ÇOK SEVERİM.



Perşembe, Şubat 26

1

Büşra’dan sebepli hayaller kuruyorum, o söyledi, ben düşledim:

Bengayın üretildiği ilaç fabrikasında, bengay tüplere konmadan önce eminiz ki bi büyük kazanda karıştırılıyodur. İşte o kazana girip keyif yapma imkanım yüzde kaçtır ki şu fani dünyada? Bunu çok görmesinler bari.

-

Ana haber bülteni spikerleriyle konuşmaya başladım. Atv’deki Mehmet Barlas vakasından sonra gelen Fuat Kozluklu kişisi her akşam bülten açılışı ve kapanışında konuşmasını gereğinden fazla uzatmasıyla dikkatimi çekiyor. “Bond, James Bond” der gibi bi edayla, ben Fuat Kozluklu diyor. Her akşam onu bekler oldum kulağım hep yakalıyor o anı. Bu akşam açılışa ilk defa şahit oldum. Merhaba ben Fuat Kozluklu dedi, merhaba canım dedim. Zap yaparız haberlerde de . Birand’a geldik. Efsane. O da kapatırken şey dedi, yarın akşam kimseye randevu vermeyin. Nasıl samimi değil mi? Canım… Tamam anacım akşamlarım feda olsun sana dedim. Göz kırptı, kameraya öpücük attı. Kapattı bülteni.

-

Masamda bir adet Cambridge advanced, 60 sayfalık, 1 ay öncesinden yarına hazırlanmak üzere verilmiş ödev, bir adet uykusuz, bir adet şarjı bitmiş bir telefon, kulaklık, bardak ve 2,5 litrelik sevgilim kola şişesi var. Şişelerin dibine vurmak deyimine farklı, asitli böyle, kapkara bir boyut getirdim.