AKILLI İNSANLARLA KONUŞMAYI SEVERİM. BENDEN AKILLI İNSANLARLA KONUŞMAYI DAHA ÇOK SEVERİM.



Çarşamba, Nisan 8

28

lokum gibi bi insandan, isyankar-asi-sinirli bi insana dönüşme evresini tatmayı istemezdim. mümkün olduğunca geri tepmeye uğraşıyorum. hocalara kgrg tadında yaklaşmaya çalışacağım bugünden itibaren. anladım ki üniversite hocası olmakla insan olunmuyormuş. bir insan nasıl anlamaz, ben bugün bunu gördüm sevgili okur.

türk sanat musikisi ne güzel şeydir? cevap veriyorum çok güzel.

önceden, bir şeyi yapmazsam hep tembelliğimden olurdu bu. yani başarısız olurdum da, istesem yapardım hani. ilk zayıfımı lise 1de matematikten aldığımda, sonraki sınavda 80 alabileceğimi bal gibi biliyodum. işime gelmemiş demek ki 30 almışım. sonra aldım 80 küsürü. matematik de olsa, alakam da olmasa kafam basıyordu az biraz. şimdi, tamamen alakam dahilinde şekillenmiş bi yerde eğitim görmeye çalışırken, ayaklarım her gün daha geri gidiyor. ben hızlı yürürüm, çok hızlı yürürüm hatta. arkamdan gelenler niye koşuyosun bişi mi var der. leylek gibiyim. neyse işte, okula giderken kampüs girişinden fakülteye uzanan yol her gün uzar oldu. bitmiyor lanet.

o kadar çok şeyim değişti ki iki senede, ben şaşıyorum artık. ben sinirlenmezdim lan. millet delirirdi ben sinirlenmiyorum diye. delirirlerdi resmen. şimdi tahammülfersa gibi geliyor bişeyler. ha ben gene bunalıma giremem o ayrı. depresif olup ne kendimi ne milleti sıkarım, ne de buraya gelip abov hayat şöyle ağzıma sıçıyor böyle beni yoruyor serdar ortaççığım kader arkadaşıyız demem. yakışmaz.

serdar ortaçı hele hiç sevmem. tarkan rulz!

ben insanları istemsiz severken bu hale geldim ya, tek diyeceğim, bu hale getirenlere - ki büyük çoğunluğu geleceğimizle oynayan hocalar - hakkımı helal etmiyorum. yemin ederim etmiyorum. ömrümden geri alamayacağım o 3er 5er saatleri de helal etmiyorum. ben o 3 saatte uyurdum lan!

hele şabanın fotokopilerine verdiğimiz paralar...
ki bunla ilgili bugün kurduğum cümle:

- o 7 ytl ile vafıl yerdik ya.

gittik, yedik. başka 7 ytl ile yedik ama olsun. bi daha para vermeyeceğim britannica fotokopilerine tek bildiğim bu. 

bi önceki posttaki tempo 1 gün sürdü. sonrasındaki gün yani dün akşam 19.30 itibariyle uykuya dalıp, sabah 7.30 da yataktan kalktım. bölük pörçük de olsa 12 saat uyumuş olmanın verdiği mahmurlukla sabah pek tatlıydım söylemesi ayıp. şaka lan bok gibiydim şişmiş suratım zaten saçımın buklelerinin izi suratımdaydı komple. kanepe deseni gibi olmuşum. iğrenç bi his. bu gece oturma gecesi. çalışmaya başlama gecesi. o tempo ancak extreme kelimesiyle ifade edilebilecek bir tempoydu. bugün sakin kafayla anladım tabi.

bugünki vafıl kesmedi, en yakın zamanda modaya gitmeli. serotoninin dibine vurmalı. hatta planlarım şu şekilde, 3 vafılı peşpeşe yiyip, ki 2 bile yeter, sonra oracıkta mutluluğun zirvesinde ölmek. bence iyi fikir.

hava 2 gün yağdı, bugün açtı çok şükür. barajlarımızın doluluk oranı da süper olduğuna göre, bence bi süre böyle gidebilir. en azından ben elbise giyebileyim ve kıçım donmasın nolur. sonra yazın ortasında yağabilir mesela, çok nefis olacaktır. hatta millet göğe ellerini açıp "yağdır mevlam su" diye haykıradabilir. hepsi posibilite.

okuduysanız, mersi boku.

not: bodyrockers'ın o harikulade şekilde insanı oynaklaştıran "i like the way you move" isimli şarkısının çaldığı yeni doritos reklamı hakkaten güzel olmuş. ayrıca adriana lima o kadar güzel ki, ben bile (female but not lesbian) "lan ne güzel bu ya" diye isyan edebiliyorum.
dedikleri gibi isyankar olmuşum ben bi kere.

1 yorum:

esin dedi ki...

"sabah pek tatlıydım söylemesi ayıp. şaka lan bok gibiydim şişmiş suratım zaten saçımın buklelerinin izi suratımdaydı komple."

pueaheuaheuaheua =D