AKILLI İNSANLARLA KONUŞMAYI SEVERİM. BENDEN AKILLI İNSANLARLA KONUŞMAYI DAHA ÇOK SEVERİM.



Cuma, Nisan 3

23

bu da durmaksızın post yazmanın dayanılmaz hafifliği olsun mu? olsun.

duramadım çünkü.

şimdi, çok şeyi kafasına takıp, ufacık mutluluklarda anlık olarak bunları unutan ve kahkahayı basan, milletin dediğine göre güleryüzlü biriyim. evet gülüyorum. hayatımda yemek içmek yatmak uyumak vs. gibi fiillerden çok gülmek fiili hakim. biliyorum.
bu yazıyı da az önce bir arkadaşımla gerçekleştirdiğimiz ciddiyet dolu diyalog üzerine yazıyorum.
ben şimdi hep gülüyorum diye, bu hiçbir zaman kızmayacağım, kırılmayacağım, üzülmeyeceğim ve haliyle ALINMAYACAĞIM anlamına gelmez. alındığım zaman da alınganlıkla suçlanmam saçma. çünkü her alınan alıngan olmaz. alıngan demek, her şeye alınan demek. yani durduk yere. olmaması gerekene bile. olması gereken alınmayana salak derler, saf derler bizim memlekette. hatta saftorik bile derler he.
şaka, geyik, espri, dalga geçmek. bunların hepsinin allahını yapabilirim bir kız olarak. beklemediğiniz performanstayımdır bu konularda, hemcinslerimi genellersek. erkeklerle de iyi geçinmemin sebeplerinden biridir hatta, kız tribi atmıyor olmam, insan gibi halden ve espriden anlamam falan fişmekan.
erkeklerle iyi anlaşan kızların kaderidir bir yerde, muhabbetinin piç edilmesi.
insan ilişkilerinde tartışmasız EN tiksindiğim şey de bu işte. erkek insanı, bu samimiyetini piç eder. seni arkadaşı beller, ama erkek arkadaşı beller. onu yapmadığı zamanlarda da "kız işte abi" lafıyla başlar her cümlesine, hem de senin yanında. sonra küfür kıyamet. ha yanlış anlaşılmasın, ben yanımda küfür edilmesinden rahatsız olan biri değilim hiç olmadım. çünkü ben de normalin dışında sayılırım bu konuda, ama gerektiği yerde ve zamanda. buna dikkat. 20 yaşındayım. gözlemlerime göre, gerektiği yerde ve zamanda küfreden insanlara kimse bişi demez. çünkü cuk oturur oraya o küfür. o laf. cuk oturur ötesi yok. hay ağzına sağlık dersin. dışından diyemezsen içinden dersin illaki.
bir kız senin muhabbetini dinliyorsa, vakit geçiriyorsa, belli ki halinden şikayetçi değildir. ve kendimi nimetten saydığımdan söylemiyorum bunu ama, kıymetini bilmek gerekir o durumun. bak kızın demiyorum, o durumun diyorum. ben çok erkeğin arkadaşı oldum. yani sevgili falan değil tüm bu bahsettiklerim. arkadaş bildiğin. benim en yakın arkadaşlarımdan bir ikisi hep erkekti ta ki tek bir adet kanka/badi cinsi edinene kadar (bkz: ferifer).
çok sıkıldım şu yazdığımdan bile.
sorunu özetlemek istiyorum.
her şeyin bir dozu vardır. biline.
20 yaşındayım. kendimi biliyorum. kendimi bildiğime adım gibi eminim. hiç şüphem kalmadı artık, çünkü son iki senedir fazla yalnız vakit geçirdim. siz geçiremediyseniz şiddetle tavsiye ediyorum. bu evreden geçiniz. lütfen. insanlık için herkes geçsin şu evreden.
20 yaşındayım. insanlara nasıl davranmam gerektiğini, lafımı bilmeyi, nasıl davranmam gerektiğini, ne söylemem gerektiğini biliyorum.
kıyafetlerime, dinlediklerime, yazdıklarıma, okuduklarıma, izlediklerime kendim karar verebileceğimin farkındayım. siz de farkına varabilirsiniz bunun zor değil.
çok bilmek ve çok konuşmak marifet değildir. ortada bir şey varsa ve iki kişi zıt görüşlerdeyse, biri diğerini ezerek konuşmamalıdır. diğeri susar çünkü. konuşan daha çok biliyor olabilir, susan bunun farkındadır. ama fikirler kişiseldir, ne kadar bildiğinle zerre kadar ilişkisi yoktur. bişi değişmez. değişmeyecek de. susmayı bilen çok pis ayar vermektedir, aha size sır.
bi sır daha, memleketteki en büyük marifet dinlemekmiş.
20 yaşına gelmiş, gelmemiş, geçmiş, geçmemiş herkese sevgiler. 20 yaşındayım diye kendimi bi bok sandığımı düşündünüz şu an. sorun yok. serbest her şey dedim ya. bana dokanmadığınız ve keyfimi kaçırmadığınız sürece yedi ceddimle ilgili enterasan fikirleriniz dahi olabilir. cidden sorun değil. ben her gün görmek istemediği insanları gören, duymak istemediği sesleri duyan, insanlarla hep konuştuğu kaçmadığı için insandan kusmuş, herkesle aynı ve herkesten farklı herkes gibi binbeşyüz derdi olan, yine de ilk tanıdığa 100 metre uzaktayken suratına o şapşal gülücüğü oturtan bir denyo olabilirim. buna da alışın derim.

1 yorum:

Feride TAŞDELEN dedi ki...

bakma sen onlara bacım. anlıyorum seni.