AKILLI İNSANLARLA KONUŞMAYI SEVERİM. BENDEN AKILLI İNSANLARLA KONUŞMAYI DAHA ÇOK SEVERİM.



Salı, Nisan 7

27

saç topluyken güzel görünmek meziyettir, hatun kişiler bilir. bazen başarabiliyorum bunu (kendime güzel görünmekten bahsediyorum artiz falan demeyin), böyle rüzgar falan da esiyorsa zaten boynum ensem kulaklarım hepsi rüzgarı yiyince kendime geliyorum.

cihan kılıç'ı gördüm kadıköy'de. böyle anlar oluyor, saniyelik kareler olur ya fotoğraflarda şehirden, öyle anlar. bi an işte o cihan'ı görmem yetti mesela istanbul'dayım diyebilmek için. derin bi oh çektim. 2 gündür hava kapalıydı, bi açsın hele bak neler oluyor. evde ders çalış(a)madığım gerçeğiyle son kez yüzleştikten sonra bu haftasonunu ve sonraki 15 günlük vize zamazingosunu evden takip etme niyetinde değilim. 

3 gündür evden çıkmamıştım, kayışdağı laneti isimli filmimin senaryosu üzerine çalışıyordum takdir edersiniz ki. bugün gittim okula, "hoca bana taktı" lafını dememe kalmadan arkadaşlarımdan "hoca sana takmış beyza" lafını duydum. bi oh çektim derinden. etliye sütlüye bulaşmadan oturmayı öğrendiğim gün hocalarla birbirimize laf sokma yarışımız da sona erecek diye umuyorum. zira iki küçük çocuk gibiydik bugün. hoş değil.

siyaset politika obama erdoğan davos gibi kelimelerle fazla haşır neşir olacağım günler gelecek. bilmiyorum.

akşam üstü prime time saatinde 3 saat falan uyku, sonra saba tümer'le kahkaha eşliğinde çay veyahut kahve keyfi. sonra gün ağırana kadar oturarak sıkılmadan az çalışmalı bol molalı bir 5 saat daha. sonra 2 saat uyku. sonra okul. 
bütün metin göz önünde bulundurulduğunda, beyza insanı bu tempoya ne kadar dayanır sizce?
a-azimle sıçan taşı deler. yürü koçum!
b-uyku biraz uyku, bütün isteğin buydu.
c-bodrum bodrum
d-şu an devrildiğini biliyoruz, kendini kandırma. bizi zaten nah kandırırsın.
e-hepbiri. (hep bu seçeneği koyacak bi test hazırlamak istemiştim. evet tek amaç buydu. yihuhu!)

ahanda açıyorum yorum kısmısını.

Hiç yorum yok: