AKILLI İNSANLARLA KONUŞMAYI SEVERİM. BENDEN AKILLI İNSANLARLA KONUŞMAYI DAHA ÇOK SEVERİM.



Pazar, Ağustos 15

171

bu yazacağım son kötü post. bundan sonra bi daha kötü bişi yazmıcam.

ne zaman gelecek zamanlı cümle kursam, ne zaman "bi karar versem", bi plan yapsam, hepsi götümde patladı. hiç bi boku beceremedim, hiç bi dediğimi tamamen yerine getiremedim. hep bi aksilik oldu etti, hiçbir zaman fırsatımın olmayacağını bildiğim şeyleri yapmaya yeltendim, hep tembeldim belki de bilmiyorum. sonuncusu muhtemel. ne var ne yoksa, bugüne kadar yuvarlanıp geldim bi şekilde, öyle büyük problemler addetmedim kendime. ama şimdi, doktorluk olduğumu düşünüyorum. kimsenin olmasını istemediğim, duyduğumda üzülüp endişelendiğim, kendime asla yakıştırmayacağım bi şeyi şimdi gayet emin şekilde düşünür oldum. ne varsa üst üste geldi, ne varsa. bilinçli şekilde davranmaya, kendimi kontrol etmeye çalıştıkça daha beter alt üst oldum. bi yandan kötü hissedip, depresyona girme eşiğine gelip de, bi yandan bık bık psikologmuş gibi kendime neler olduğunu tespit edip düzelmeye uğraştıkça iyice karıştım. olmayacak işler. şimdi iki satır keyif için her şeyimi verebilirim. sıfır şekilde yalnız olmak istiyorum. bi allahın kulu olmadan, tek bi allahın kulu olmadan yalnız kalmak istiyorum. ömrü hayatımın toplamında ağlamadığım kadar ağladım, ağlayacağım varsa da artık ağlıyım bitsin istiyorum. nası rahat ederim bilmiyorum. bi şeylerle ciddi anlamda meşgul olmadıkça sanırım olmayacak, onun için de kafamın dolu olması lazım, okulun falan açılması lazım her neyse. ben sıkıldıkça, bedenimden çıkmaya başladı acısı. onu da toparlayıp, daha kuvvetli olabilecek şekilde beslenmem lazım. beynimin içi karıştıkça, vücudum daha dirençli olsaydı belki daha iyi kaldırabilirdim. şimdi en ufak üzüntüde, bi yerde yığılıp kalıcam diye korkuyorum.

jim sturgess, "all you need is love" diyor pür neşeyle. onun gibi keyifli olabilmek için emin olun her şeyimi verirdim.

bu sondu dediğim gibi, bundan sonra sadece neşeli keyifli şeyler yazıcam.

Hiç yorum yok: