AKILLI İNSANLARLA KONUŞMAYI SEVERİM. BENDEN AKILLI İNSANLARLA KONUŞMAYI DAHA ÇOK SEVERİM.



Salı, Ekim 12

189

odamın şeklini değiştirdim gene. çok afedersiniz göt kadar odada sürekli yer değişikliği yapıp odanın havasını değiştirmeye çalışmak konusunda üstüme yoktur. hiçbir yere sığamadım ve sığamayacağım gerçeği bir kez daha yüzüme deli kadir tokatı gibi çarptı. normal ağaçtan bir dolabımın olmayışı bunda büyük etken. sadece bir bez dolabım, bir kitaplığım, bir kolim, bir hurcum var. yatağımın bazası yok, çeşitli karton kutuları envai çeşit amaçla kullanıyorum. ayakkabı kutularım- ki kendileri bir dişi için gayet az miktardalar- üst üste istifli. amma velakin hepsi bot olduğu için acayip yer kaplıyor. kitaplığın iki rafı kozmetik ürünleri, takı toka makyaj malzemesi ile dolu. kitaplık dediğin şeyin zaten 5 rafı var, 2sini amacı dışında kullanırsan tabii ki ders notların açıkta kalır. 2 tane valiz var odada, birinde çantalar yığılı - ki onlar da bana ait oldukları için büyük çantalar, öyle minik minik hanım hanımcık çantalarım yok maalesef, sırt çantası falan yani-, diğer valizde de işte dışarıda kalan ders notları, dosyalar vesaire. ben daha bi büyük sözlük alıcam mesela, onu nereye sokacağımı hiç bilmiyorum. yazlık kışlık ayırma konusunda sıfır olduğum için, tişörtlerimi de ne bilim koliye falan kaldıramıyorum ya giyesim gelirse diye. halbuki genelde sabahları kalktığında seçmek şöyle dursun, eline ne geçerse giyip okula giden bi insanım yani. her zaman formayı seven bi öğrenciydim zaten.

---

üstteki paragrafı yazdıktan sonra birkaç saat geçti, sanırım odamın yeni halini seviyorum artık.
iki reklam var; biri filmekimi'nin reklamı, diğeri de colin's şu karı kız kaçırmalı reklamı. ikisinin de müziklerini merak ettim çok.

şimdi osman başlıyor gitmem gerek. azıcık ağlayacağım.

Hiç yorum yok: