AKILLI İNSANLARLA KONUŞMAYI SEVERİM. BENDEN AKILLI İNSANLARLA KONUŞMAYI DAHA ÇOK SEVERİM.



Pazar, Mart 7

142

dün kar yağdı, şimdi günlük güneşlik.
dün ben elbise giyiyodum da bacaklarımın donması gerekiyordu ya, o sebepten.

17 mayıs 2000 belgeselini de sonunu getiremesek de izledim. artık içim rahat ölebilirim sanırım. ferimin hediyesi dişi aslan tişörtüne yakışır bi insan olmak için eğitim alıyorum böyle. türker de daha belgesel var onları da seyredip süreci tamamlayacağım.

soğukta nefes alamadığımı fark ettim. bi an korkuyorum soğuk havada böyle bi gariplik oluyodu, hatta ilk kez teee kaç sene önce neredesin firuze filminden gece çıkıp eve doğru giderken olmuştu da noluyo lan demiştim. dün gece baktım ağzımdan kelimeler kayık kayık çıkıyor, sarhoş gibi. onu bırak konuşamıyorum bile bazen. çene titriyor, yahu bildiğin nefes alamıyorum işte. insanlar acıdı da ufonun altına koydular beni sonra, gözlerindeki acımayı gördüm.

arkadaşın nişan kutlamasına gidip önce enerji içeceğiyle (içine bi şey katmadılar yeminle, yeşilaycıyım içmem biliyosunuz) oturduğum yerde ani çıkışlar yapıp kahkahalar atmam ve sonra koltuğa iki büklüm yatıp uyumaya kalkmam da biraz ayıp oldu ama yorgun bi insanım.

şimdi de "formasyon s.ki" diye tabir ettiğim ve bu tabiri çok yakıştırdığım bir grup pedagojik formasyon dersinden biri için sunum hazırlama derdindeyim. sonra da akşam deli bi hocamızla dışarda buluşup okuldakiler hakkında ölesiye dedikodu yapacağız büyük ihtimal. bu gece de uyumayıp medya kralı ve oskar törenini izleyeceğim ve yarın 10.00-18.40 arası derse gireceğim. görüşürüz hadi.

Hiç yorum yok: