AKILLI İNSANLARLA KONUŞMAYI SEVERİM. BENDEN AKILLI İNSANLARLA KONUŞMAYI DAHA ÇOK SEVERİM.



Pazar, Nisan 4

152

iki gündür hava misler gibi. daha doğrusu öyle gözüküyor, çünkü ben dışarı çıkmadım. camdan sarkmakla yetindim biraz biraz, burnumu falan uzatıyorum dışarıya içerisi havasız kalınca. neyse işte, evet gençler, okul okumak, ilim irfan görmek böyle bi şey. bu yol uğrunda daha nice güneşli günler feda edeceğiz.

o değil de şu aydınlık pazar gününde tüm perdeleri falan açıp evi aydınlattıktan sonra, nerde ne kadar pislik var tespit edip hepsini paklamak da süper oldu. büşra'yla iyi iş çıkardık kısa sürede. gerçi o şu an "13.18 mi oldu saat çüş" dedi ama olsun bence kısa sürdü. zaten ev göt kadar yani ne kadar uzun sürebilir ki? camlara falan girişmem lazım ki ancak böyle tüm günümü alsın, ki o bile olmaz bana spidi gonzales derlerdi gençliğimde. şimdi bi de buz gibi meyve suyu falan olsaydı ne güzel olurdu ama çıkıp almaya çok üşeniyorum. (meyve kelimesinin de doğrusu böyle herhalde ama bence meyva daha güzel aslında.)

oyh yoruldum biraz.
güzel günler göreceğiz çocuklar, güneşli günler.
tabi hepsi vizelerden sonra!
12-25 nisan aralığında 12 adet sınavla cebelleşiyor olacağım. dönünce görüşürüz. o zamana kadar başa ala ala şu şarkıyı dinleyebilirsiniz:

*Çelik - Yaman Sevda

Hiç yorum yok: